Avukatlar İçin İş Sağlığı ve Güvenliği Risk Analizi Raporu Nasıl Oluşturulur?

Giriş


Genellikle düşük riskli bir meslek olarak algılanmasına rağmen, avukatlar da çalışma ortamlarında çeşitli sağlık ve güvenlik tehlikeleriyle karşı karşıya kalmaktadır. Hukuk mesleğinin iyilik halinden uzaklaştığı, problematik alkol tüketimi, depresyon, anksiyete ve stres gibi sorunların yaygın olduğu görülmektedir. Bu durum, altta yatan risklerin ele alınmasının önemini vurgulamaktadır. Avukatların sıklıkla karşılaştığı hareketsiz çalışma, uzun saatler ve stres, iş sağlığı ve güvenliğinin bu meslek için ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.  


Risk analizi, potansiyel tehlikelerin belirlenmesine ve bunlarla ilişkili risklerin değerlendirilmesine yardımcı olur. Bu süreç, önleyici ve koruyucu tedbirlerin uygulanmasını mümkün kılar. Daha sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamı, stresi azaltabilir ve genel iyilik halini iyileştirebilir. Ayrıca, risk analizi sayesinde iş verimliliği artabilir ve işe devamsızlıklar azalabilir. En önemlisi, bu analiz Türkiye'deki iş sağlığı ve güvenliği mevzuatına uyumu sağlar.  


Bu blog yazısının amacı, Türkiye'deki avukatlar ve hukuk firmaları için etkili bir iş sağlığı ve güvenliği risk analizi raporunun nasıl oluşturulacağına dair pratik bir rehber sunmaktır. Yazıda, hukuk mesleğine özgü yaygın risklere dikkat çekilecek, bir risk analizi raporunun temel bileşenleri açıklanacak, avukatlara özel bir rapor taslağı sunulacak, risk değerlendirme matrislerinin kullanımı anlatılacak, güvenlik farkındalığını artırmaya yönelik önerilerde bulunulacak ve ilgili Türkiye mevzuatına kısaca değinilecektir. Ayrıca şu yazımıza da bakabilirsiniz: 



Avukatların Çalışma Ortamlarındaki Yaygın İş Sağlığı ve Güvenliği Riskleri


Avukatların çalışma ortamlarında karşılaştıkları çeşitli iş sağlığı ve güvenliği riskleri bulunmaktadır. Bu riskler genel olarak ergonomik, psikososyal ve fiziksel kategorilerde incelenebilir.


Ergonomik Riskler:


Yanlış oturma pozisyonu ve uzun süreli oturmanın etkileri, avukatların karşılaştığı önemli bir sorundur. Avukatlar, günlerinin büyük bir bölümünü oturarak geçirmekte, bu durum sırt ağrısı, boyun gerginliği, kötü duruş ve kardiyovasküler sorunlar riskini artırmaktadır. Uzun süreli oturma, kas-iskelet sistemi rahatsızlıklarına (MSDs) yol açabilir. Ayrıca, bacak ve kalça kaslarının zayıflaması, kalça ve sırt problemleri ile varis ve derin ven trombozu (DVT) olasılığı da artabilir. Hukuk mesleğinin hareketsiz doğası, sıklıkla göz ardı edilen önemli bir sağlık riskidir. Bu riskin ele alınması, ergonomik çözümlere odaklanmayı ve hareketi teşvik etmeyi gerektirir.  


Ekran başında uzun süre çalışmanın zararları da göz önünde bulundurulmalıdır. Aşırı ekran süresi, dijital göz yorgunluğuna (DES) veya bilgisayar görme sendromuna (CVS) neden olabilir; bu durum kuru gözler, bulanık görme, baş ağrıları ve boyun ile sırt ağrılarına yol açabilir. Yönetilmeyen ekran süresi, verimliliği düşürebilir, uyku kalitesini ve ruh sağlığını olumsuz etkileyebilir. Dijital cihazları kullanırkenki kötü duruş da kas-iskelet sistemi sorunlarına katkıda bulunabilir. Hukuk pratiğinde teknolojiye artan bağımlılık, aşırı ekran süresini yaygın bir risk haline getirmekte ve avukatların sağlığı ile verimliliği üzerinde önemli sonuçlar doğurmaktadır.  


Tekrarlayan hareketler ve duruş bozuklukları da avukatların karşılaştığı ergonomik riskler arasındadır. Klavyede yazı yazmak, fare kullanmak ve telefonu omuz ile çene arasına sıkıştırmak gibi eylemler, karpal tünel sendromu ve boyun/omuz ağrısı gibi tekrarlayan zorlanma yaralanmalarına yol açabilir. Kötü tasarlanmış iş istasyonları da garip duruşlara ve kas-iskelet sistemi rahatsızlıklarına katkıda bulunabilir. Ofis ortamındaki görünüşte küçük tekrarlayan görevler bile zamanla birikerek avukatlar için önemli ergonomik sorunlara neden olabilir.  


Psikososyal Riskler:


Yüksek stres seviyeleri ve uzun çalışma saatleri, hukuk mesleğinin bilinen özelliklerindendir. Yoğun programlar, ağır iş yükü ve işin doğasındaki rekabet, yüksek stres seviyelerine neden olabilir. Uzun ve olağandışı çalışma saatleri, tükenmişliğe, bitkinliğe ve depresyon ile anksiyete gibi ruh sağlığı sorunlarına yol açabilir. Tatil yapmama baskısı ve yetersiz molalar stresi daha da artırır. Stres ve uzun çalışma saatleri, hukuk mesleğinin doğasında var olan ve risk analizi ve uygun müdahaleler yoluyla proaktif bir şekilde yönetilmesi gereken unsurlardır.  


Müşteri ilişkilerinden kaynaklanan riskler de önemlidir. Huysuz veya duygusal olarak sıkıntılı müşterilerle uğraşmak stresli olabilir ve hatta kişisel güvenliği tehlikeye atabilir. Yaşlı hukuku avukatları ve vasilik davalarıyla ilgilenenler, ev, hastane veya huzurevi ziyaretleri sırasında güvenlik tehditleriyle karşılaşabilirler. İşin gizli doğası, avukatların kendilerini izole hissetmelerine ve destek aramakta zorlanmalarına neden olabilir. Müvekkil etkileşimleri, hukuk pratiğinin merkezinde yer alsa da, önemli bir stres kaynağı ve hatta fiziksel risk olabilir, bu da özel güvenlik protokolleri ve stres yönetimi stratejileri gerektirir.  


İş yükü ve zaman baskısı da avukatların karşılaştığı psikososyal risklerdendir. Kısa teslim tarihleri ve hızlı tempolu bir ortam, sindirim sorunları, baş ağrıları ve yüksek tansiyon gibi fiziksel belirtilere yol açan aşırı ve uzun süreli strese neden olabilir. Çok sayıda davayı ve idari görevi yönetme ihtiyacı, iş yükü baskısına katkıda bulunur. Hukuk işinin talepkar doğası, yüksek iş yükü ve sıkı teslim tarihleriyle karakterize edilir ve bu durum stresi önemli ölçüde artırır ve avukatların iyilik halini etkiler.  


Fiziksel Riskler:


Ofis ekipmanlarının güvenli kullanımı da dikkate alınmalıdır. Kağıt kesiciler, öğütücüler ve fotokopi makineleri gibi ekipmanların kullanımıyla ilişkili tehlikeler mevcuttur. Elektrik kabloları, aşırı yüklenmiş prizler ve yetkisiz elektrikli eşyalarla ilgili riskler de bulunmaktadır. Dosya dolapları, masalar ve sandalyelerin uygun şekilde bakımı yapılmazsa veya doğru şekilde kullanılmazsa yaralanmalar meydana gelebilir. Yaygın ofis ekipmanları, doğru şekilde kullanılmadığında veya bakımı yapılmadığında güvenlik riskleri oluşturabilir. Güvenli kullanım yönergelerinin uygulanması ve düzenli kontroller esastır.  


Yangın güvenliği önlemleri de önemlidir. Kağıt ve karton gibi yanıcı maddelerin varlığı , elektrikli ekipmanlardan, aşırı yüklenmiş prizlerden ve gözetimsiz ısıtma cihazlarından kaynaklanan riskler , yangın söndürücülerin, duman alarmlarının, açık kaçış yollarının ve düzenli yangın tatbikatlarının önemi göz ardı edilmemelidir. Ofis ortamlarında bile yangın güvenliği önemli bir husustur ve önleyici tedbirler ile acil durum hazırlığı gerektirir.  


Kayma, takılma ve düşme tehlikeleri de ofis ortamlarında mevcuttur. Koridorlarda ve geçitlerdeki engeller, hasarlı halılar ve takılma tehlikesi oluşturan elektrik kabloları , dökülmeler, dağınıklık ve düzensiz zeminler kayma ve düşme risklerine katkıda bulunur. Basit düzen ve fiziksel ortama dikkat etmek, bir hukuk bürosunda kayma, takılma ve düşme kazaları riskini önemli ölçüde azaltabilir.  


Seyahatle ilgili riskler de bazı avukatlar için geçerlidir. Kapsamlı araç kullanımı yorgunluğa ve strese yol açabilir. Araç kullanırken çoklu görev yapmaktan kaynaklanan dikkatsiz sürüş de bir risktir. Müvekkil toplantıları veya mahkeme duruşmaları için seyahat etmesi gereken avukatlar için, ulaşım güvenliği risk analizinde önemli bir husustur.  


Genel İş Sağlığı ve Güvenliği Risk Analizi Raporunun Temel Bölümleri


Genel bir iş sağlığı ve güvenliği risk analizi raporu genellikle aşağıdaki temel bölümleri içerir:


Giriş: Raporun amacı ve kapsamı bu bölümde açıkça belirtilir. Risk analizinin hedefi, hangi alanları ve faaliyetleri kapsadığı (örneğin, ofis binaları, müvekkil toplantıları, seyahat) ve analizi yürüten sorumlu personel veya ekip tanımlanır. İyi tanımlanmış bir giriş, risk analizi raporunun bağlamını ve beklentilerini belirler.  


Risklerin Tanımlanması: Bu bölümde, çalışma ortamındaki tüm potansiyel tehlikeler sistematik olarak belirlenir. Fiziksel, ergonomik, kimyasal (avukatlar için daha az yaygın olsa da, temizlik malzemeleri dahil edilmelidir), biyolojik (örneğin, pandemi riskleri), psikososyal ve güvenlik tehlikeleri dikkate alınır. Geçmiş olay raporları, ramak kala olaylar ve çalışan geri bildirimleri gözden geçirilir. Çalışanların iş yerine dair ilk elden deneyimleri olduğu için, tanımlama sürecine dahil edilmeleri önemlidir. Kapsamlı tehlike tanımlaması, sistematik bir yaklaşım ve tüm potansiyel risklerin yakalanmasını sağlamak için çalışanların katılımını gerektirir.  


Risklerin Değerlendirilmesi: Tanımlanan her tehlike için, meydana gelme olasılığı ve potansiyel sonuçlarının şiddeti değerlendirilir. Olasılık ve şiddet kombinasyonuna göre riskleri görselleştirmeye ve kategorize etmeye yardımcı olmak için bir risk değerlendirme matrisi kullanılır. Olasılık ve şiddet kombinasyonuna göre risk seviyeleri (örneğin, düşük, orta, yüksek, aşırı) atanır. Risk değerlendirmesi, potansiyel etkilerine göre tehlikelerin önceliklendirilmesine olanak tanır ve kaynakların azaltma için odaklanmış bir şekilde tahsis edilmesini sağlar.  


Kontrol Önlemleri: Bu bölümde, tanımlanan riskleri ortadan kaldırmak veya azaltmak için alınacak kontrol önlemleri belirlenir ve belgelenir. Kontrol hiyerarşisi (bertaraf etme, ikame etme, mühendislik kontrolleri, idari kontroller ve kişisel koruyucu ekipman) izlenir. Ergonomik riskler için bu, ergonomik değerlendirmeleri, iş istasyonu ayarlamalarını ve düzenli molaları teşvik etmeyi içerebilir. Psikososyal riskler için önlemler stres yönetimi programlarını, iş yükü ayarlamalarını ve sağlıklı bir iş-yaşam dengesini teşvik etmeyi içerebilir. Fiziksel riskler için bu, güvenli ekipman kullanım yönergelerini, yangın güvenliği protokollerini ve iyi düzen uygulamalarını içerebilir. Etkili kontrol önlemlerinin uygulanması, zararı önlemeyi ve daha güvenli bir çalışma ortamı yaratmayı amaçlayan risk yönetiminin temelini oluşturur.  


Eylem Planı: Kontrol önlemlerinin uygulanması için adımlar ve zaman çizelgesi bu bölümde detaylandırılır. Her bir kontrol önlemini uygulamaktan sorumlu olan kişi, atılacak özel adımlar ve tamamlanma zaman çizelgesi özetlenir. Eylemler risk seviyesine göre önceliklendirilir. Uygulama için gerekli kaynaklar tahsis edilir. İlerlemenin izlenmesi ve hesap verebilirliğin sağlanması için bir sistem kurulur. Açık bir eylem planı, tanımlanan kontrol önlemlerinin zamanında ve etkili bir şekilde uygulanmasını sağlar.  


Sonuç: Risk analizi sürecinin özeti ve sonraki adımlar bu bölümde yer alır. Risk analizinin temel bulguları özetlenir. Risk değerlendirmesinin sürekli izlenmesi ve gözden geçirilmesinin önemi vurgulanır. Özellikle iş yerinde veya süreçlerde önemli değişiklikler olduğunda, risk değerlendirmesinin düzenli olarak güncellenmesi gerektiği vurgulanır. Risk analizi, tek seferlik bir faaliyet değil, sürekli iyileştirme sağlayan devam eden bir süreçtir.  


Avukatlar İçin Özel Risk Analizi Raporu Taslağı


Aşağıdaki tablo, avukatlar için özel bir risk analizi raporu taslağı sunmaktadır. Bu taslakta, her bir risk için olası etkiler, olasılık derecesi ve alınması gereken önlemler belirtilmiştir.


Risk

Olası Etkiler

Olasılık Derecesi

Alınması Gereken Önlemler

Yanlış Oturma Pozisyonu ve Uzun Süreli Oturma

Sırt ağrısı, boyun gerginliği, duruş bozuklukları, kardiyovasküler sorunlar, MSD'ler, DVT

Yüksek

Ergonomik sandalye ve masa kullanımı, düzenli mola ve egzersizler, doğru oturma pozisyonu eğitimi

Ekran Başında Uzun Süre Çalışma

Göz yorgunluğu, baş ağrısı, bulanık görme, kuru gözler, boyun ve sırt ağrısı, uyku sorunları

Yüksek

Düzenli göz molaları (20-20-20 kuralı), ekran parlaklığı ve mesafesi ayarları, ergonomik ekran yerleşimi

Tekrarlayan Hareketler ve Duruş Bozuklukları

Karpal tünel sendromu, boyun ve omuz ağrısı

Orta

Ergonomik klavye ve fare kullanımı, bilek destekleri, doğru duruş alışkanlıkları, düzenli esneme egzersizleri

Yüksek Stres Seviyeleri ve Uzun Çalışma Saatleri

Tükenmişlik, depresyon, anksiyete, uyku sorunları, fiziksel sağlık sorunları

Yüksek

Stres yönetimi eğitimleri, iş yükü düzenlemesi, sağlıklı iş-yaşam dengesi teşvikleri, mola ve tatil kullanımı

Müşteri İlişkilerinden Kaynaklanan Riskler (Öfkeli Müşteri)

Stres, anksiyete, potansiyel güvenlik tehdidi

Orta

Müşteri iletişim eğitimi, güvenli toplantı protokolleri (acil durum numaraları, çıkış yolları), gerekirse güvenlik personeli

Müşteri İlişkilerinden Kaynaklanan Riskler (Ev/Hastane Ziyaretleri)

Güvenlik tehdidi, enfeksiyon riski

Düşük-Orta

Önceden iletişim kurma, refakatçi bulundurma, güvenlik protokollerine uyma, hijyen önlemleri

İş Yükü ve Zaman Baskısı

Aşırı stres, baş ağrısı, sindirim sorunları, yüksek tansiyon

Yüksek

Etkili zaman yönetimi teknikleri, iş delegasyonu, gerçekçi hedef belirleme, destek sistemleri

Ofis Ekipmanlarının Güvensiz Kullanımı (Kağıt Kesici, Öğütücü)

Kesikler, yaralanmalar

Düşük

Güvenli kullanım talimatları, düzenli bakım, uygun saklama

Ofis Ekipmanlarının Güvensiz Kullanımı (Elektrik Kabloları)

Elektrik çarpması, yangın riski

Düşük

Kabloların düzenli kontrolü, aşırı yüklenmeden kaçınma, kablo düzenleyiciler

Yangın Güvenliği İhlalleri (Tıkalı Çıkışlar, Yanıcı Madde Birikimi)

Yaralanma, can kaybı, maddi hasar

Düşük

Düzenli yangın güvenliği kontrolleri, yangın söndürücülerin erişilebilirliği, yangın tatbikatları

Kayma, Takılma ve Düşme Tehlikeleri (Düzensiz Zemin, Kablolar)

Yaralanmalar

Düşük

Düzenli temizlik ve düzen, kabloların güvenli şekilde yerleştirilmesi, uyarı işaretleri

Seyahatle İlgili Riskler (Yorgunluk, Dikkatsizlik)

Trafik kazası, yaralanma

Düşük

Yeterli dinlenme, mola verme, araç kullanırken dikkat dağıtıcı unsurlardan kaçınma

 

Risk Değerlendirme Matrisi Kullanımı


Risk değerlendirme matrisi, risklerin olasılığı ve şiddetini görselleştirmek ve değerlendirmek için kullanılan bir araçtır. Genellikle bir eksende olasılık (düşükten yükseğe) ve diğer eksende şiddet (hafiften katastrofiğe) olacak şekilde bir tablo oluşturulur. Her bir risk, bu matris üzerinde olasılık ve şiddet derecesine göre konumlandırılır, böylece riskin genel seviyesi belirlenir (örneğin, düşük, orta, yüksek, aşırı).  


Örneğin, olası bir riskin şiddeti "ciddi yaralanma" ve olasılığı "olası" ise, bu risk matris üzerinde orta veya yüksek risk kategorisine denk gelebilir. Bu matris, hangi risklere öncelik verilmesi gerektiğini belirlemede ve kaynakların etkili bir şekilde tahsis edilmesinde yardımcı olur. Farklı olasılık ve şiddet tanımlarına sahip çeşitli risk matrisi türleri bulunmaktadır (3x3, 4x4, 5x5 vb.). Kullanılacak matrisin seçimi, kuruluşun ihtiyaçlarına ve risk değerlendirme kapsamına bağlıdır.  


İş Sağlığı ve Güvenliği Farkındalığını Artırmaya Yönelik Öneriler


Avukatların iş sağlığı ve güvenliği konusundaki farkındalıklarını artırmak ve raporu daha etkili kullanmalarını sağlamak için çeşitli önerilerde bulunulabilir:


  • Düzenli güvenlik eğitimleri ve bilgilendirme toplantıları düzenlemek.  
  • İş yerinde güvenlik posterleri ve uyarı işaretleri kullanmak.  
  • Ergonomik riskler konusunda farkındalık yaratmak ve doğru duruş tekniklerini öğretmek.  
  • Stres yönetimi ve sağlıklı yaşam konularında seminerler ve atölye çalışmaları düzenlemek.  
  • İş sağlığı ve güvenliği temsilcileri atayarak çalışanların katılımını sağlamak.  
  • Güvenlik öneri ve şikayet sistemi oluşturmak.  
  • İş kazaları ve ramak kala olaylar hakkında düzenli olarak bilgilendirme yapmak ve dersler çıkarmak.  
  • Güvenli davranışları teşvik etmek ve ödüllendirmek.  
  • Acil durum prosedürleri ve yangın güvenliği konusunda tatbikatlar yapmak.  


İlgili Mevzuat ve Yasal Düzenlemeler


Türkiye'de iş sağlığı ve güvenliği, temel olarak 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile düzenlenmektedir. Bu kanun, işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması ve mevcut sağlık ve güvenlik şartlarının iyileştirilmesi için işveren ve çalışanların görev, yetki, sorumluluk, hak ve yükümlülüklerini belirlemektedir. Kanun, kamu ve özel sektöre ait tüm işlere ve işyerlerine uygulanmaktadır.  


İşverenlerin genel yükümlülükleri arasında mesleki risklerin önlenmesi, eğitim ve bilgi verilmesi, gerekli her türlü önlemin alınması, organizasyonun yapılması, araç ve gereçlerin sağlanması ve sağlık ve güvenlik tedbirlerinin değişen şartlara uygun hale getirilmesi yer almaktadır. Risk değerlendirmesi yapmak veya yaptırmak da işverenlerin temel yükümlülüklerindendir. 1 Ocak 2025 itibarıyla, az tehlikeli sınıfta yer alan ve 50'den az çalışanı olan işyerleri de iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi çalıştırmak zorundadır. Bu yasal gerekliliklere uygun bir risk analiz raporu oluşturmak, hem çalışanların sağlığını korumak hem de yasal yaptırımlardan kaçınmak açısından büyük önem taşımaktadır.  


Sonuç


İş sağlığı ve güvenliği, her meslek için olduğu gibi avukatlar için de hayati bir öneme sahiptir. Bu blog yazısında sunulan bilgiler ve örnek risk analizi raporu taslağı, avukatların ve hukuk firmalarının kendi özel risklerini belirlemelerine ve daha güvenli ve sağlıklı bir çalışma ortamı oluşturmalarına yardımcı olacaktır. Risk analizi sürecinin düzenli olarak yapılması ve güncellenmesi, olası tehlikelerin önceden tespit edilmesini ve gerekli önlemlerin alınmasını sağlayarak hem çalışanların refahını artıracak hem de yasal uyumluluğu destekleyecektir.

 

Hukukisg olarak isg paketlerimizi incelemek için tıklayabilirsiniz.